7 Eylül 2012 15:34, Cuma
Konu: bugün cumaaaa…!
Merhaba,
Herkese keyifli, neşeli ve sakin bir haftasonu diliyorum.
Cittàslow
1999 yılında İtalya’nın Chianti bölgesinin, Greve Belediye Başkanı Paolo Saturnini’nin girişimiyle Bra (Francesca Guida), Orvieto (Stefano Cimicchi) ve Positano (Domenico Marrone) belediye başkanları ile Slow Food hareketinin kurucusu Carlo Petrini’nin de desteği alınarak bazı Avrupa kentleri ve belediyeleri yaşamın hızlı ritmini düşürmeyi amaçlayan bir ağ oluşturdular. Bu ağ, İtalya’da ortaya çıkmış bir başka hareketin (slow food) içinden doğmuş ve ağın adı, İtalyanca città (kent) ve İngilizce slow (yavaş) kelimelerinin birleştirilmesiyle türetilmiş ve adına cittàslow (sakin kent) denilmiştir. Cittàslow oluşturmanın temel amacı, kentte çevre ve yiyecek politikalarını iyileştirmek, bir başka deyişle bunların “kalitesini artırmak”tır. Küreselleşmenin getirdiği zevklerin standartlaşmasına ve Mc Donalds kültürüne (fast food) karşı bir başkaldırı hareketidir.
Saturnini’ye göre, tüm kentler homojen mekânlara dönüşmüştür. Bir başka deyişle bu hareket, küreselleşmeye karşı, kentlerin dokusunu, sakinliğini korumak ve yaşam tarzının aynılaştırılması aracılığıyla yerel özelliklerin ortadan kaldırılmasını engellemek içindir. Kısaca, cittàslow küreselleşmenin sonucu olarak ortaya çıkan standart mekânlardan farklılaşma amacıyla yerel kimliğini, özelliklerini ve farklılıklarını korumak isteyen yerleşim yerlerinin katıldığı bir birliktir. Bu bağlamda, cittàslow hareketi, kentlerde küreselleşmenin homojen mekânlar türeterek hızlandırdığı büyüme eğilimine, kabaca metropolleşme olgusuna da bir karşı çıkıştır.
1986 yılında Petrini tarafından ortaya atılan Slow Food hareketi, Roma’nın İspanya Meydanı’nda (Piazza di Spagna) Mc Donalds restoranının açılmasına tepki olarak başlamıştır. İtalya’da yankı bulan bu tepki ile Mc Donalds açılamamış, bu bir sosyal harekete dönüşmüştür. Amerikan tarzı fast food’a karşı, tepki olarak İngilizce kavramsallaştırılan slow food hareketi, resmi olarak, biyolojik çeşitliliğe ve yerel gelenekleri dikkate alan bir gıda oluşturmak için bir manifesto ile 1989 yılında başlamıştır. Hareket, hızlı yemek ve tüketim kültürünün getirdiği sadece sağlıksız beslenme değil, aynı zamanda yaşamın ritmini ve değerlerini dönüştürücü ve yıkıcı etkilerine karşıdır. Onlara göre, insanların karınlarını doyurmaları tek başına önemli bir unsur olamaz; iyi ve temiz yemek yemek de önemlidir.
Slow Food, bugün Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün tanıdığı bir hareket olarak varlığını sürmektedir. Hem bir hareket, hem de bir ağ olan cittàslow, “yavaş felsefesini” yaşamın diğer alanlarına yerleştirmeyi amaç edinmiş Slow Food hareketinin içinden doğmuş, ona kardeş bir örgütlenmedir. Bu hareketin içinde yer almayı seçen kentler, yaşamın sakinliğini kabul ederler. Onlara göre, bu sakin ritmin yöresel gelenek ve alışkanlıklarla da kent içinde sürdürülmesi gerekir. Kısaca, her vatandaş yaşamını kolay ve hoş bir şekilde yaşamayı hak etmektedir.
Kaynak : Can Umut Çiner
Citt%C3%A0slowYaz%C4%B1s%C4%B1-son_Ekim2011.pdf erişimi için tıklayın
bugün cumaaa....! 