22.08.2014

22 Ağustos 2014 16:46, Cuma
Konu:
bugün cumaaa…..!

Uzun bir aradan sonra merhaba,

Herkese keyifli ve neşeli bir haftasonu diliyorum.

Protagoras’ın en ünlü öğretisi insanın her şeyin ölçüsü olmasıdır. Yunanca (metron anthropon), Latince (homo mensura). Bu öğreti şöyle özetlenebilir; insan her şeyin ölçüsüdür; varolanların varolduklarının da, varolmayanların varolmadıklarının da (Platon, Theaetetus 151 e).

Bu bildirinin amacına göre öncelikli araştırılması gereken nokta bu önermenin hangi olası sorunun ya da soruların karşılığı olduğudur. Bu önermeden şu iki soruyu türetmek mümkündür;

(i) Varolan nedir?
(ii) Varolan nasıl bilinebilir?

Bu iki temel sorunun ve bunlara verilen cevabın önemi antik felsefe için olduğu kadar günümüz için de geçerlidir. Ancak şunu kısaca belirtmekte fayda var; Protagoras’ın önermesinde yer alan “varolan” kelimesi antik Yunan felsefesinde oldukça çağrışımlı bir kelimedir. Kelimenin karşılığı ‘einai’ (olmak) mastarından gelen ‘to on’ participiumudur. Bu haliyle kelime gramatik olarak hem sıfat hem de fiildir. Taşıdığı anlam bakımından ise ‘varolan’ı karşıladığı kadar ‘gerçek olan’ı da karşılar. Bu nedenle antik Yunan felsefesinde varolan nedir sorusunun araştırılmasının gerçek olan nedir sorusuyla paralel gittiği unutulmamalıdır.

Protagoras insan aklının kendi üzerine düşünme gücünü gözler önüne sermiştir. Felsefenin doğa, bilgi, varlık, etik ve estetik gibi belli başlı sorularına verilecek yanıtların tümü bu soruları soran insanın konumuna, toplumsal alışkanlıklarına, arzularına ve algılarına bağımlı kılınmıştır. Ancak diğer yandan bilgi göreli hale gelmiş ve felsefi sorulara verilecek cevapların gücü, argümanların kendi gerçekliklerinden çok bu soruları cevaplayanların belâgat yeteneklerine dayanır olmuştur.

Platon’un Theaetetus Diyaloğunda Protagoras’ın konu hakkında verdiği örneğe göre aynı rüzgar bir kişiye sıcak gelirken bir diğer kişiye soğuk gelebilir. Bu durumda bu kişiler aynı rüzgar hakkında zıt savlar öne süreceklerdir. Rüzgarın gerçekte sıcak mı yoksa soğuk mu olduğu ise konu dışıdır. Sonuç olarak sofistlere göre varolan bir şey için karşıt iki ayrı sav olması bir çelişkinin göstergesi değildir. Protagoras bu nedenle yanlış sav diye bir şeyin olamayacağına, herkesin kendi duyumlarına referansla aynı konuda farklı savlara sahip olabileceklerine inanmıştır.

Kaynaklar : Özgür UÇAK, Felsefi Farklilaşma Sorulardan Değil Cevaplardan Doğar: Sofistler ve Platon
Platon, Diyaloglar 2 , “Theaitetos”, çev., Macit Gökberk, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1999.

1 thoughts on “22.08.2014

  1. Geri bildirim: 23.08.2013 | bugün cumaaa….!

Yorum bırakın